Aralık ayındaki bir brifinge göre, eski Beyaz Saray Ulusal Ekonomi Konseyi Direktörü Kevin Hassett, Fed’in faiz indirim hızını yeterince hızlı bulmuyor ve ABD’nin küresel rakiplerinin gerisinde kaldığını söylüyor. Üçüncü çeyrekte GSYİH büyümesinin sağlam bir şekilde %4.3 olduğunu belirtiyor, ancak para politikası yapısal değişimlere tam olarak ayak uydurmamış. Özellikle yapay zeka kaynaklı üretkenlik artışlarının genel çıktıyı yükseltirken orta vadede enflasyonu baskılayan bir etki yarattığını, bu durumun yüksek reel faiz oranlarını haklı çıkarmadığını vurguluyor. Bu yorumlar, tartışmayı sadece enflasyondan öteye, merkez bankası politikalarının normalleşmesine doğru kaydırıyor.

Küresel çapta bakıldığında, Hassett ABD’nin normalleşme konusundaki çekingenliğinin göreceli bir sıkılaştırmaya dönüştüğünü savunuyor. Bu yıl üç faiz indirimi gerçekleşti, Aralık’taki 25 baz puanlık adım da dahil, ancak Fed içinde görüş ayrılıkları artıyor ve bu politika bölünmelerini işaret ediyor. Hassett merkez bankasının bağımsızlığını korurken, büyüme yanlısı bir yaklaşımı tercih ediyor; bu tutum, gelecekteki bir Fed başkanı adaylığını etkileyebilir.

Analistler, yapay zeka üretkenliğinin enflasyon ve büyüme ilişkisini yeniden tanımladığını düşünüyor. Yüksek faizler haneleri ve küçük işletmeleri zorlarken, rahatlama için gecikme riskini artırıyor; piyasalar ise döngü olgunlaştıkça olası bir politika gecikmesi düzeltmesini şimdiden fiyatlıyor.